Testis Kanseri

Testis kanseri, penisin altında gevşek bir deri torbası olan skrotumun içinde bulunan testislerde meydana gelir. Her iki testiste de kanserli hücrelerin gelişimi ortaya çıkabilir. Testis kanserlerinin yaklaşık % 90-95’i germ hücrelerinde meydana gelir. Bazen testis kanseri karındaki lenf düğümlerine veya vücudun diğer bölgelerine de yayılabilir.

Diğer kanser türlerine göre nadir görülen testis kanserinin görülme sıklığı yaklaşık milyonda 10’dur. Testis kanseri 20-39 yaşları arasındaki erkeklerde cilt kanserinden sonra en sık görülen kanser türüdür.

Testis tümörlerinin %50’si seminomdur ve diğer %50’si ise non-seminomdur (embriyonal karsinomlar, teratomalar, koryokarsinomlar, endodermal sinüs tümörleri).  Hastaların %90’dan fazlasında yayılmış tümörler bile tedavi edilir. Bu yazımızda, ‘Testis kanseri belirtileri nelerdir?, Testis kanseri nasıl teşhis edilir? Testis kanserinde tanı ve tedavi yöntemleri nelerdir?’ sorularını cevaplandırdık.

Testis kanseri gelişiminde risk faktörleri nelerdir?

İnmemiş testis (ler): İnmemiş testis, testis kanseri riskini artıran bir faktördür.

Etnik yapı: Testis kanseri için risk, beyaz erkeklerde diğer etnik yapılara göre daha fazladır.

Ailede kanser öyküsü: Erkek kardeşi veya babası testis kanseri olan erkeklerin, testis kanseri olma riski ailesinde kanser öyküsü olmayanlara göre fazladır. Bununla birlikte bir testisinde kansere yakalanan erkekler, diğer testis için de risk altındadır.

Kısırlık: Kısır olan erkeklerde testis kanseri gelişme olasılığı daha yüksektir. Kısırlık ile sonuçlanan aynı faktörlerden bazıları testis kanseri gelişimi ile de ilişkili olabilir.

Anormal testis gelişimi: Klinefelter sendromu gibi testislerin anormal gelişmesine neden olan durumlar, testis kanseri riskini artırabilir.

HIV ve AIDS: Sebepleri tam olarak bilinmemekle birlikte, HIV/AIDS olan erkeklerin testis kanseri riskinde artış olduğu gözlemlenmiştir.

Testis kanserinin belirtileri semptomları nelerdir?

Testis kanseri belirtileri:

  • Her iki testiste de ağrısız yumru veya genişleme
  • Sktorumda (testis torbası) ağırlık hissi
  • Skrotumda sıvı birikmesi
  • Karında ve kasıkta hissedilen donuk bir ağrı hissi
  • Testislerde veya testis torbasında ağrı veya rahatsızlık
  • Sırt ağrısı veya mide ağrısı
  • Meme büyümesi

 

Bu semptomlardan herhangi biri hakkında şüphe duyuyorsanız vakit kaybetmeden doktorunuzdan randevu almalısınız.

Ne zaman doktora başvurulmalıdır?

Testislerinizde veya kasık bölgenizde ağrı hissediyorsanız, testislerde şişlik, topaklar tespit ederseniz bu belirti ve semptomlar bir haftadan uzun sürerse doktora başvurmalısınız.

Testis kanseri neden olur? Nasıl gelişir?

‘Testis  kanseri neden olur?’ , ‘Testis kanseri nasıl gelişir?’ sorularına şöyle yanıt verilebilir. Özellikle 20-35 yaş arasındaki erkeklerin sağlığını tehdit eden testis kanserinin görülme sıklığı yaygın değildir. Testis kanserlerinin% 90’ından fazlası germ (üreme) hücreleri olarak bilinen hücrelerde başlar. Bunlar sperm yapan hücrelerdir. Testislerdeki ana germ hücre tümörleri (GCT’ler) seminomlar ve seminom olmayanlardır. Testis kanseri, bir testisteki sağlıklı hücreler değiştiğinde ortaya çıkar. Sağlıklı hücreler, vücudunuzun normal çalışmasını sağlamak için düzenli bir şekilde büyür ve bölünür; büyümenin kontrolden çıkmasına neden olan kanser hücreleri, yeni hücrelere ihtiyaç duyulmasa bile bölünmeye devam eder. Bu şekilde biriken hücreler testiste bir kitle oluşturur.

Testis kanseri nasıl teşhis edilir?

Testis kanserinde erken teşhis çok önemlidir. Zira erken teşhis edilen testis kanseri daha kolay tedavi edilebilir.

Testis kanserinde tanı için öncelikle fiziksel muayene yapılır. Fiziksel muayene esnasında testiste sertlik veya kitle oluşup oluşmadığı gözlemlenebilir. Doktorunuz testislerde bir yumru-kitle hissederse, ultrason ve kan testi isteyecektir.

Ultrason, vücudunuzun veya organlarınızın resmini oluşturmak için ses dalgalarını kullanan ağrısız bir tarama yöntemidir. Ultrason testis kanserini teşhis etmenin doğru bir yoludur.

Ultrason kanser hücrelerinin olup olmadığını, varsa boyutunu tespit etmek için kullanılır. Tarama ağrısızdır ve yaklaşık 15-20 dakika sürer.  İlk olarak skrotumunuza (testis torbasına) bir jel sürülür ve bölgeye dönüştürücü adı verilen küçük bir cihaz yerleştirilir. Yüksek frekanslı ses dalgalarıyla tarama yapılır.

Kan testlerinden bazıları testis kanserinin teşhisi için büyük öneme sahiptir. Zira birçok testis kanseri alfa-fetoprotein, koryanik gonadotropin proteinlerini yüksek miktarda salgılar. Bunlara tümör markeri (belirteci) ismi verilir.

Tümör belirteçleri olarak bilinen kimyasallar genellikle kanser hücreleri tarafından üretilir ve kana salınır. Kan testi sonuçlarınızda belirli tümör belirteçlerinin seviyeleri yüksek çıktığı takdirde testis kanserinden şüphelenilir. Tümör belirteçlerinin normal değerlerin üzerinde çıkması tanı açısından önemli olsa da tümör belirteçleri normal değerler aralığında ise bu durum kesinlikle tümörün olmadığı anlamına gelmez.

Öte yandan karaciğer hastalığı veya kan hastalığı gibi diğer faktörler de tümör belirteçlerinin yüksek çıkmasına neden olabilir.

Testis kanseri testlerinde ölçülen en yaygın üç tümör markerı şunlardır:

  • Afa-fetoprotein (AFP) : Bazı seminom dışı kanserlerde ortaya çıkar.
  • Beta insan koryonik gonadotropin (beta-hCG) : Bazı seminom ve nonseminom kanserlerinde ortaya çıkar.
  • Laktat dehidrojenaz (LDH) : Bazı seminom ve seminom dışı kanserlerinde artış gösterir.

Fiziksel muayene, ultrason ve kan testleri yapıldıktan sonra testis kanseri şüphesi güçlü olsa da testis kanseri için kesin tanı konulamaz. Yapılan muayene ve tetkikler sonucunda testis kanseri şüphesinin oluşması durumunda tanının kesinleştirilebilmesi için testisin çıkartılması gerekmektedir. Yani, testis kanseri teşhisinden emin olmanın tek yolu, tümör olduğu düşünülen testisleri cerrahi olarak çıkarmak ve bir laboratuvarda incelemektir. Kasıktan yapılan küçük bir kesi ile testis çıkarılır. Testis çıkarma ameliyatına radikal inguinal orşiektomi denir. Bu sırada testis yerine bir protez konulabilir. Doktorlar genellikle testis biyopsisi yapmazlar; zira skrotumdan bir kesi yapmanın kanser hücrelerinin yayılmasına neden olma riski azdır.

Radikal inguinal orşiektomi ile testis kanseri tedavisi başlar. Orşiektomi testis kanseri için ana tedavi yöntemidir. Radikal inguinal orşiektominin ardından genellikle aynı gün taburcu olunabilir; ancak bazı durumlarda bir gece hastanede kalmak gerekebilir.

Radikal inguinal orşiektomi sırasında çıkarılan doku bir laboratuvara gönderilir. Patalog, hücreleri mikroskopta inceler. Çoğu vakada sadece bir testis çıkarılır. Her iki testisin de aynı anda kanserden etkilenmesi çok nadir gelişir.

Eğer testis kanseri teşhisi konulursa, kanserin yayılıp yayılmadığını görmek için filmler çekilir (Bilgisayarlı tomografi (BT taraması), göğüs röntgeni, PET görüntüleme, MRI görüntüleme).

Testis kanserinin evreleri nelerdir?

Testis kanserinde hastalık evreleri şu şekildedir;

Evre 1: Tümör testis ile sınırlıdır.

Evre 2: Tümör karın bölgesindeki lenf düğümlerine yayılmıştır.

Evre 3: Tümör vücudun diğer bölgelerine yayılmıştır. Bu tip kanser genellikle akciğerlere, karaciğere, beyine ve kemiğe yayılır.

Testis Kanseri Tedavisi

” Testis kanseri tümörleri nasıl tedavi edilir? ” sorusunun yanıtlanması için öncelikle tüm testlerin ve patolojik incelemenin sonuçlarına göre hastalığın hangi evrede olduğu belirlenmelidir. Hastalığın evresine göre en iyi tedaviyi önerilecektir. Hastalarımızda yayılmış tümörler bile tedavi edilebilir. Metastaz yapmış seminom dışı tümörler yani non-seminomların %60 – 70’ i antineoplastik ilaçlarla tedavi edilebilir. Testis kanseri tedavisi sonrası takip uzun süre boyunca devam ettirilmelidir çünkü ilk operasyondan 10 yıl sonra bile tümör tekrarlayabilir. Tekrarlayan tümörler genelde tedaviye iyi yönde cevap verir.

Testis kanserinde tedavi için aşağıdaki faktörler dikkate alınacaktır.

  • Genel sağlığınız
  • Testis kanseri türü
  • Tümörün büyüklüğü, tümörlü lenf düğümlerinin sayısı ve büyüklüğü
  • Kanserin vücudunuzun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığı

 

Testis tümörleri seminom ve seminom dışı olmak üzere başlıca iki gruba ayrılırlar. Testis tümörlerinin %50’ si seminomdur ve diğer %50’ si ise seminom dışı yani non-seminomdur (embriyonal karsinomlar, teratomalar, koryokarsinomlar, endodermal sinüs tümörleri).

Seminomlar; radyoterapiye ve kemoterapi tedavilerine duyarlıdır.  Seminomlar düşük evreli olduğu takdirde yalnızca radyoterapi ile tedavi edilebilirler. Seminom dışı tümörlerin (non-seminomların) tedavisinde ise evrelerine göre cerrahi müdahale ve kemoterapi uygulanabilir.

Cerrahi Müdahale

Testisin alınması (radikal inguinal orşiektomi):

Doktorunuz testisinizi almak için kasık bölgenize bir kesi yapar ve tüm testisi bu açıklıktan çıkarır. Erken evre testis kanseri için tümörlü testisin ameliyat ile çıkarılması tedavi için yeterli olabilir. Yani kanser testisinizle birlikte tamamen çıkarılmışsa, daha fazla tedaviye ihtiyacınız olmayabilir. Ancak beş ila on yıl boyunca düzenli kan testleri (tümör belirteçlerini kontrol eder), göğüs röntgenleri ve bilgisayarlı tomografi (BT taramaları) ile takip devam etmelidir. Tedavi boyunca ve takip sürecinin bir parçası olarak tümör marker seviyelerini izlemek için düzenli kan testlerinize ihtiyaç duyulmaktadır.

Lenf düğümlerini çıkartmak:

Lenf düğümlerini çıkartmak; lenf nodu diseksiyonu yani abdominal lenf nodlarını çıkarmak için uygulanan cerrahi prosedürdür.

Kemoterapi

Kemoterapi, kanserin anti-kanser (sitotoksik) ilaçlarla tedavisidir. Kemoterapi tedavisi sağlıklı hücrelere mümkün olan en az zararı verirken, bu tedavi yönteminde kanserli hücreleri öldürmek veya büyümelerini yavaşlatmak amaçlamaktadır. Kanser sadece testiste ise tedavi cerrahi müdahale ile başlar. Bununla birlikte kimi hastalar için cerrahi müdahale sonrasında kemoterapi uygulanabilir. Ameliyat sonrası verilen kemoterapi, adjuvan tedavi yani kanser hastalığında ana tedaviye yardımcı bir tedavi olarak nitelendirilir.

Radyoterapi (Işın tedavisi)

Radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için tedavi edilen alana yüksek enerji X ışınları uygulanmasıdır. Radyaterapi tedavisi ağrısızdır ve hissedilemez. Işın tedavisi röntgen çekilmesine benzemektedir, birkaç dakika sürer. İhtiyacınız olan radyoterapi tedavisinin kaç seans olacağına doktorunuz karar verecektir.

Seminom tümörlerde radyoterapi kullanılabilir. Bu tedavi yönteminde retroperitoneal lenf bezlerine dışardan direk radyasyon gönderilir. Gönderilen radyasyon yayılma olasılığı olan kanser hücrelerini öldürecektir.