KEMOTERAPİ REHBERİ

KANSER NEDİR?

Kanser normal işlevlerini değişik düzeylerde olsa kaybetmiş, çevre dokularla olan ilişkisini koparmış ve anormal biçimde büyüyen doku (hücre grubu) demektir. Kansere bu anormal büyüyen dokuların başlangıçta bulunduğu yer ve organ göz önüne alınarak isim verilmektedir. Kanser hücresinin bulunduğu alandan hareket ederek ve uzak bölgelerde tümör oluşturmasına metastaz (yayılma) denmektedir. Metastaz kan damarları veya lenf yolları ile olabilir. Kanserli dokuların büyümesi ve yayılması her hastada farklı şekilde olmaktadır. Bu nedenle kanser hastaları birbirinden farklıdır.

Kanser Tedavisinde hangi tedavi yöntemleri uygulanır?

Kanser alanında özelleşmiş bir ekip tarafından klinik, patalojik, labaratuvar ve tanısal veriler incelenerek tedavi ile ilgili kararlar alınır. Tedavi aşamasında cerrahlar, tıbbi onkologlar ve radyasyon onkologları iş birliği içinde çalışırlar.

KEMOTERAPİ NEDİR?

Kemoterapi, tümörün ilaçla tedavi edilmesi demektir. Kemoterapi de kullanılan ilaçlar kanser hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını önleyerek onları hasara uğratırlar. Genelde bu tip ilaçlar birlikte kullanıldıklarında etkileri daha fazla olduğundan kemoterapi kürleri birden fazla ilaç içerebilir.

KEMOTERAPİ UYGULAMASINDA AMAÇ NEDİR?

Kanserin tipine ve evresine göre kanseri tedavi etmek, yayılımını önlemek, büyümesini yavaşlatmak, vücudun diğer kısımlarına yayılmış kanser hücrelerini öldürmek ve kanserin bazı belirtilerini iyileştirmek amacıyla kemoterapi uygulanır. Bazı durumlarda kemoterapi tek tedavi seçeneğidir, diğerlerinde ise kemoterapi diğer tedavilerle (cerrahi ve radyoterapi) peş peşe veya eş zamanlı olarak uygulanır. Örneğin ameliyat öncesi tümörü küçültmek amacıyla veya ameliyattan sonra yayılmasını önlemek için kemoterapi yapılabilir. Aynı uygulamalar radyoterapi öncesinde ve sonrasında yapılabildiği gibi, radyoterapi ile aynı anda da kemoterapi uygulanabilir.

KEMOTERAPİ İLAÇLARI NELERDİR? NASIL ETKİ EDERLER?

Kemoterapide çeşitli ilaçlar kullanılır. Bunların bir kısmı tümöre doğrudan etkili kemoterapötik ilaçlar iken diğerleri hormonlar, hedefe yönelik ilaçlar ve bağışıklık sistemi kuvvetlendiren biyolojik ilaçlardır.

Günümüzde hedefe yönelik tedavi olarak isimlendirilen tümör hücresinin ilerlemesini engelleyen tedavi yöntemleri de vardır. Bu ilaçların yan etkilerini farklıdır.

Uygulanan ilaçlar kan yoluyla tüm vücuda dağılır. Tümöre doğrudan etki eden ilaçlar tümör hücrelerinin yapı taşlarına etki eder, hücrelerin büyümesine ve çoğalmasına engel olarak tümör ölümüne neden olurlar.

KEMOTERAPİ İLAÇLARI NASIL SEÇİLİR?

İlaç seçimi tümörün cinsi, yaygınlık durumu, hastanın yaşı, genel durumu ve mevcut diğer hastalıklarına (kalp hastalığı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, böbrek hastalığı gibi) göre medikal onkolog tarafından yapılır. Seçilen ilaçların dozları ve uygulama sıklığına da yine medikal onkolog tarafından karar verilir. Tedavi uygulama süresi ve sıklığı hastalığın ve hastanın durumuna göre belirlenen şemaya bağlıdır.

Tedavi ile elde edilen cevaba ve oluşan yan etkilere göre süre ve sıklık onkolog tarafından değiştirilebilir. Genellikle en sık kullanılan aralar 3 veya 4 hafta olmakla birlikte bazı tedavi şemalarında haftada bir veya iki haftada bir uygulama yapılır. Kemoterapinin zamanlaması konusunda en önemli nokta tedavinin mümkün olduğu kadar düzenli ve yan etkilerin izin verdiği ölçüde zamanında yapılmasıdır.

Tedavi aralıkları gereksiz uzatıldığında tümöre kendini toparlama ve ilaçlara direnç kazanarak güçlenme şansı verilmiş olur. Bu şekilde büyüme ve yayılma devam eder ve tedavi şansı azalır. Bu nedenle kemoterapi randevularınız konusunda doktorunuzun önerisi doğrultusunda çıkmayınız. Kendinizi iyi hissetmediğiniz dönemlerde asla tedavi sürecinizi değiştirmeyin ve evde kullanmanız gereken ilaçları alın.

KEMOTERAPİ İLAÇLARI NEREDE NASIL UYGULANIR?

Kemoterapi mutlaka bu konuda eğitimli kişilerin çalıştığı merkezlerde uygulanmalıdır. Doktorunuzun izni olmadan kesinlikle herhangi bir hastanede veya evde kemoterapi uygulama tecrübesi olmayan sağlık personeli tarafından uygulanmamalıdır.

Kemoterapide kullanılan ilaçlar; damar yolu ile, ağızdan hap olarak veya vücut boşluklarına uygulanabilir. Damardan uygulanan kemoterapi ilaçları serum içine karıştırılarak çeşitli sürelerde verilir. Uzun süreli uygulamalarda hastaneye yatma gereği olabilir. Uzun süreli ve sık kemoterapi alanlarda bir süre sonra damar bulma sorunu ortaya çıkabilir. Bazı ilaçların damar içine uzun süreli uygulaması gerekebilir, bu tür ilaçlar için kateter veya port denilen ve ilacın doğrudan ana damara gitmesini sağlayan cihazlar takılarak kemoterapi uygulanır. Kemoterapi bazen evde alınacak haplar ile de yapılır. Bu hapları nasıl kullanacağınızı çok iyi anlamanız ve anlamadığınız konuları mutlaka doktorunuza sormanız gerekmektedir. Evde alınan haplar damardan alınan ilaçlar kadar önemli olduğu için eksik ya da yanlış kullanılmamalıdır.

Kemoterapi hastalığın durumu ve bulunduğu yere göre bazen karın boşluğuna, akciğer zarı içine ve mesane içine uygulanabilir. Bu uygulamalar mutlaka bir merkezde ve uzman bir onkolog kontrolünde yapılmalıdır.

KEMOTERAPİNİN GENEL YAN ETKİLERİ VE BUNLARLA

BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ NEDİR?

Aşağıda sıralanan yan etkiler hemen hemen tüm kemoterapi ilaçları ile görülen yan etkilerdir. Ancak bu tüm hastalarda görüleceği anlamına gelmez. Bu yan etkilerin daha az görülmesi için doktorunuz ve hemşireniz gerekli önlemleri alacak, sizin de işbirliğinizle başa çıkmanız kolaylaşacaktır.

Bulantı ve Kusma

Kemoterapi nedeniyle bulantı- kusma meydana gelebilir. Bazı kemoterapi ilaçları beyindeki kusma merkezini ve mideyi etkileyerek bulantı ve kusmaya neden olabilir. Bulantı ve kusma genellikle kontrol altına alınabilir ya da azaltılabilir. Doktorunuz bu yan etkilerin oluşmasını önlemek ya da azaltmak için kemoterapi öncesinde bazı ilaçlar almanızı isteyebilir. İlaçların etkisi kişiye göre değişebilir. Bu yan etkileri rahatlatmak için birden fazla ilacı kullanmanız gerekebilir. Kesinlikle vazgeçmemeli doktor ve hemşirenizle birlikte size en uygun ilaç ya da yöntemleri bulmaya çalışmalısınız.

Bulantı giderici ilaç almanın yanısıra bulantı hissini azaltmak için aşağıdaki önerileri de uygulayabilirsiniz.

  • Bazen geçmişte olumlu bir izlenim bırakan bir yiyecek veya içecek bile bulantı hissinizi azaltabilir. Bu nedenle daha önce bulantı kusma deneyiminizde yarar gördüğünüz uygulama varsa öncelikle bu uygulamayı deneyiniz.
  • Sıcak yiyeceklerin kokusu bulantı hissini arttırabileceği için soğuk yiyecekler sıcak yiyeceklerden daha iyi olabilir. Bu nedenle soğuk sandviç, peynir, süzme peynir, tahıllar gibi oda sıcaklığında veya soğuk servis yapılabilen besinleri yemeyi tercih ediniz.
  • Bulantıyı azaltmak için sıvı ve yumuşak bir diyet uygulayınız. Aşırı hızlı sıvı gıda tükettiğinizde midede dolgunluk hissi ve bunun sonucunda bulantı kusmaya neden olabileceğinden sıvıları yavaş yavaş, yudum yudum içiniz.
  • Bulantı hissini arttırabileceğinden tatlı, yağlı, çok baharatlı ve ağır kokulu yiyeceklerden kaçınınız.
  • Bulantı hissini başlatabilecek kötü koku, bulantısı olan ya da kusan kişiler, yemek yiyen kişiler yada yemek pişirilen ortam gibi uyarılardan, görüntü ses ve kokulardan kaçınınız.
  • Kemoterapi sırasında ağzınızda hoş olmayan, metalik ya da ilaç tadı algılamasını azaltmaya yardımcı olan sert veya yumuşak naneli ve ekşi şekerlemeler yemeyi deneyiniz.
  • Kemoterapi uygulamasından bir gün önce, tedavi günü ve ertesi günü sıvı bir diyetle besleniniz. Öğünleri hafif tutarak sık beslenmeye çalışınız.
  • Yoğun bulantınız olduğunda sevdiğiniz yiyeceklerden kaçınmanız daha sonra bu yiyeceğe karşı gelişen tiksintinin önlenmesi açısından önemlidir.
  • Hoşlandığınız müzik, televizyon programları, elektronik oyunlar ve kitap okuma gibi uğraşılara yoğunlaşarak bulantı hissinizden uzaklaşmaya çalışınız.
  • Derin nefes alıp-vererek kaslarınızı gevşek bırakıp rahatlamayı, aşırı bulantı hissettiğiniz dönemlerde ise uyumayı deneyiniz.
  • Egzersiz yapabilir, kendinizi yorgun hissetmiyorsanız açık havada yürümeyi deneyebilirsiniz.
  • Düzenli bir ağız bakımı uygulamanız hem ağızda yara gelişmesini önleyecek hem de rahatlatacaktır. Bunun için karbonatlı, tuzlu su ile günde en az üç defa gargara yapabilirsiniz. Bu uygulamayla ağzınızda yara oluşumunu önlemiş olursunuz.
  • Uyandığınızda bulantı hissediyorsanız size önerilen bulantı giderici ilacı yataktan kalkmadan alınız 30 – 60 dakika kadar dinlendikten sonra kahvaltı yapınız.

Tüm bunlara rağmen bulantı kusmanız devam ederse vücudunuzdan sıvı ve tuz kaybı sonucu birçok problemle karşılaşabilirsiniz.

  • Birkaç günden fazla süren bulantınız varsa veya bulantı nedeniyle hiçbir şey yiyip içemiyorsanız.
  • Günde birden fazla kusmanız oluyorsa
  • Midenizde hiçbir şey sıvıları bile tutamıyor ve hemen çıkarıyorsanız, doktorunuza mutlaka başvurunuz.

Saç Dökülmesi

Sık görülen bir yan etkidir. Doktorunuz kullanacağınız ilaçların saç döküp dökmeyeceği konusunda bilgi verecektir. Saçlarla birlikte vücudunuzun diğer tüylü bölgelerinde de dökülme olacaktır. Saçlar ilk tedaviden 2-3 hafta sonra dökülmeye başlayabileceği gibi daha geçte dökülebilir. Saçlardaki dökülme sizi ruhsal açıdan rahatsız edebilir, bu duygularınızı paylaşmaktan kaçınmayınız. Öncelikle saç dökülmesi tamamen geçici bir yan etkidir. Kemoterapi bittikten sonra saçlar ve tüyler yeniden çıkmaya başlayacaktır ve daha gür çıkması da mümkündür. Saç dökülmesinden sonra peruk, bandana, eşarp vb. kullanmakta sakınca yoktur. Saç dökülmesini önlediği iddia edilen ilaç ve buz şapkaları bazı yan etkilerinden dolayı önerilmemekteyiz.

Halsizlik

Kesin nedeni bilinmemekle beraber tek bir nedene bağlı olmadığı düşünülen halsizlikle;

  • Günlük aktivitelerin iyi planlanması
  • Hafif yürüyüş ve egzersiz programları
  • Ağrı ve depresyonla mücadele
  • Bol sıvı alınması gibi çeşitli yöntemler başa çıkmanıza yardımcı olabilir.

Ağız İçi Sorunları

Kemoterapinin etkisiyle ağız, boğaz ve diş etlerinde kızarıklık ve ağız yaralarının oluşmasına yol açabilen “mukozit” denilen ağız içi sorunları görülebilir. Bu nedenle yüksek doz kemoterapi alacak hastaların önceden diş-diş eti tedavilerini yaptırmaları önerilmektedir.

Doktorunuzun önereceği ağız bakım solüsyonunun yanı sıra kemoterapi döneminde;

  • Yumuşak diş fırçası kullanılması
  • Her yemekten sonra ve yatmadan önce ılık karbonatlı suyla gargara yapılması
  • Sert ve kabuklu yiyeceklerden uzak durulması,
  • Yumuşak gıdalarla beslenilmesi
  • Sıcak yiyeceklerden uzak durulması tavsiye edilmektedir.

Enfeksiyon

Kemoterapi alındığı dönemde bağışıklık zayıflar ve mikroplara karşı açık duruma gelir.

O nedenle aşağıdaki durumlarda;

  • Kalabalık ortamlara (sinema, tiyatro, çarşı-pazar vb.) çok sık gidilmemeli.
  • Tedavi süresince evde hayvan besleyen hastalar çok dikkatli olmalı.
  • Evde dijital bir ateş ölçer bulundurulmalı, ateş 38 C veya üstünde olursa doktorunuzu bilgilendirilmelisiniz.
  • Erkekler tıraş olurken yaralanmamaya dikkat etmeli.
  • Kemoterapi esnasında canlı aşılar yaptırılmamalı.
  • Her dışkılama sonrası makat bölgesi tahriş edilmeden temizlenmeli, ağrılı hemoroid oluşmuşsa doktora haber verilmeli.
  • Sivilceler sıkılmamalı, ufak kazalar sonrası oluşan kesik, sıyrık ve yaralar enfeksiyon açısından takip edilmeli.
  • Günlük duş alabilirsiniz.
  • İdrar yaparken ağrı, yanma, sık idrara gitme, öksürük, balgam, tırnak çevresinde kızarma-şişlik, ağız-boğaz ağrıları, vajinal akıntı, kateter varsa çevresinde kızarıklık-ağrı, kemoterapi aldığınız damar çevresinde oluşan ağrı-kızarıklık gibi durumlarda doktorunuza haber vermelisiniz.

Kanama

Gerek kanserin kendisi gerekse tedaviler kanama ve pıhtılaşma sisteminde sorunlara neden olabilir. Nadiren yüksek doz kemoterapi kullanıldığında ilaçlar kanda pıhtılaşmayı sağlayan trombosit sayısını azaltabilir. Bu nedenle kanamaya eğiliminiz artabilir.

  • Ciltte kırmızı küçük benekler ve morarma oluşursa,
  • İdrarda kan görülürse,
  • Siyah veya beyaz dışkılama olursa,
  • Anormal vajinal kanama olursa,
  • Bacakta sıcaklık artışı, kızarıklık ve şişlik oluşursa doktora haber verilmelidir.

Trombosit (PLT) sayınız düşükse alacağınız önlemler;

  • ASPİRİN kullanmayınız, doktorunuza danışmadan ağrı kesici almayınız,
  • Dişlerinizi yumuşak diş fırçası ile fırçalayınız,
  • Burnunuzu zorlamadan temizleyiniz,
  • Alkollü içecekler tüketmeyiniz,
  • Herhangi bir yerinizin yanmaması için özen gösteriniz,
  • Yaralanmaya neden olabilecek aktivitelerden uzak durunuz,

Cinsel yaşam

Cinsel yaşamın kesilmesine gerek yoktur. Bazı hastalarda cinsel istekte azalma olabilir. Ancak bu her hasta için geçerli olmayan bir durumdur. Bazı hastalarda cinsel istekte artış olabilir. Bazen de eşler arasında, “kanser bulaşma riski” gibi yanlış bir fikir nedeniyle korkuya kapılma ve cinsellikte aksamalar yaşanması gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Cinsel fonksiyonlarınıza etkisi

Erkekler için;

Erkeklerde sperm sayısını azaltarak geçici veya kalıcı kısırlığa neden olabilir.

Doktorunuzla kullanacağınız ilaçların kısırlık yapıp yapmayacağını konuşunuz. Tüm kemoterapi ilaçları az ya da çok sperm sayısını etkileyebilir. Kullanacağınız ilaçlar kısırlık yapıyorsa kemoterapi başlamadan önce spermleriniz dondurularak ilerde kullanmak üzere saklanabilir.

Kadınlar için;

Kemoterapi ilaçları yumurtalarınızı ve hormonal durumunuzu etkileyebilir. Bazen kemoterapi alırken normal adet kanamanızın düzeni değişebilir veya tamamen kesilebilir. Verilen ilaca, dozuna bağlı olarak geçici ve kalıcı kısırlık oluşabilir. Hormonal dengenizde değişiklikler olabileceği için menapoza benzer ateş basmaları, terleme, vajinada kuruluk, yanma gibi belirtileri olabilir. Bu tür sorunlarınızı doktorunuza ve hemşirenize danışınız.

Kemoterapi sırasında gebelik;

Bazı kemoterapi ilaçları hem erkek hem de kadında çocuk yapma yeteneğini ortadan kaldırabilir. Ancak bu her ilaç için söz konusu değildir ve kemoterapi sırasında kadın gebe kalabilir. İlaçlar doğmamış çocukta bir takım kusurlara yol açabilir. Bu nedenle kemoterapi sırasında doğum kontrolü uygulanmalı ancak hap ve spiral tercih edilmemelidir.

Doğum sonrasında hastalık tespit edilen kadınlar kemoterapi alırken bebek emziremez. Kadınların kemoterapi aldıkları sırada ve sonrasında kadın doğum muayenelerini aksatmamaları gerekir.

Kemoterapinin Kas ve Sinir Sistemine Etkisi

Bazı ilaçlar sinir sistemini etkileyerek ellerde ve ayaklarda, özellikle parmaklarınızda uyuşma, yanma, kuvvetsizlik, karıncalanma, hissizlik yapabilir. Ayrıca nadiren de olsa denge kaybı, eşyaları tutmada güçlük, eklem ağrıları, işitme kaybı, karın ağrısı ve kabızlık olabilir. Bazı ilaçlar da kaslarınızı etkileyerek kuvvetsizlik ve zayıflığa neden olabilir. Bu etkiler rahatsız edici olsa da genellikle önemli değildir ve ilaç kesildikten sonra zamanla kaybolur, nadiren kalıcı olabilir. Bazı ilaçlar kesildikten sonra dahi 6 aya kadar bu şikayetler devam edebilir. Doktorunuzla görüşmelerinizde bu tür belirtileriniz kalıcı oluyorsa belirtiniz.

Eğer bu tür belirtileriniz varsa:

  • Delici ve kesici araçları kullanırken, bir yerinizi kesmemek için dikkatli olunuz.
  • Yürürken, merdiven çıkarken bir yerlere tutununuz, gerekirse baston kullanınız.
  • Ayakkabılarınızın ayaklarınıza uyan ve iyice kavrayan şekilde olmasına dikkat ediniz.

Kemoterapinin Cilt ve Tırnaklara Etkisi

Kemoterapi aldığınız sürece nadiren kızarma, kaşınma, soyulma, kuruluk ve sivilce gibi önemli olmayan cilt sorunları görülebilir. Cilt ve tırnaklarınızın renginde değişiklikler olabilir. Tırnaklarınız kolay kırılabilir ve üzerlerinde çizgilenmeler oluşabilir. Kemoterapi verilen damarlarda oluşan renk koyulaşması önemli değildir, tedaviniz tamamlandıktan 1-2 ay sonra kaybolur.

Sizin alabileceğiniz önlemler:

  • Cildinizde aşırı kararma olabileceği için kemoterapi alırken aşırı güneşlenmeyiniz.
  • Sivilce oluşursa cildinizi temiz ve kuru tutunuz.
  • Ciltte kuruma oluyorsa sıcak ve uzun banyo yerine, kısa ve ılık banyolar yapınız ve nemlendirici krem ve losyonlar kullanınız.
  • Tırnaklarınızı korumak için iş yaparken eldiven giyiniz.

KEMOTERAPİ TEDAVİSİNDE BESLENME

Kemoterapi alan hastaların iyi beslenmesi gerekir. Kilonuzu korumalı, kalori ve vücut dokularının yıkımını engelleyecek kadar proteinden zengin beslenmelisiniz. Tedavi sırasında iyi beslenmek tedavinin yan etkileri ile başa çıkabilmek, infeksiyondan korunmak ve ilaç nedeniyle zedelenmiş normal dokuların iyileşmesini hızlandırmak açısından çok önemlidir. İyi beslenmek için tüm besin öğelerini içeren dengeli bir besin programı uygulamak demektir ve bu sadece kanser hastaları için değil sağlıklı bireyler için de geçerlidir. Bu nedenle özellikle paketlenmiş hazır veya dondurulmuş gıdalardan, işlenmiş et ve et ürünlerinden (salam, sosis gibi), uzun ömürlü (UHT tekniği ile hazırlanmış) süt ve hazır meyve sularından kaçınınız. Mevsimine uygun sebze ve meyve tüketmeye dikkat ediniz. Hazım probleminiz yoksa, günde 1 bardak süt ve dilediğiniz kadar yoğurt (özellikle ev yoğurdu) tüketmenizde sakınca yoktur. Aşırı tatlı ve şerbetli gıdalardan sakınınız. Haftada en az 3 öğünde nohut, mercimek, bulgur gibi kuru baklagilleri diyete ekleyiniz. Özellikle protein yönünden zengin besinleri kızartmadan ve tütsüleme yapmadan tüketmelisiniz. Balık önemli bir besin maddesidir. Haftada en az bir iki gün tüketiniz.

Günlük beslenmeniz aşağıdaki beş ana gruptan besinleri içermelidir:

  1. Sebze ve meyveler: ikişer porsiyon
  2. Et, tavuk, balık, yumurta: 3 porsiyon
  3. Tahıllar: dört porsiyon
  4. Süt ve süt ürünleri: iki porsiyon
  5. Sıvılar (çay, kahve hariç ): 8-12 bardak.

Özellikle tüketmemeniz gereken yiyecekler GREYFURT ve ISIRGAN OTU dur.

  • Gereksiz beslenme ürünlerini kullanmayınız.
  • Yeterli ve dengeli beslendiği zaman fazla vitamin almaya gerek yoktur. Hatta bazı vitamin ve antioksidan ilaçlar kemoterapi alırken zararlı olabilir.
  • Beslenme konusunda daha ayrıntılı bilgi için diyetisyene başvurabilirsiniz.

TAMAMLAYICI VE ALTERNATİF TIP TEKNİKLERİ

Alternatif ya da tamamlayıcı tıp uygulayıcılarının en önemli söylemi modern ilaçların sentetik olduğu, hastalara faydadan çok zarar verdiği, buna karşın doğal ürünlerin daha güvenli ve hastaya şifa sunduğu şeklindedir. Ancak unutulmamalıdır ki mevcut ilaçların büyük kısmı bitki ve deniz ürünlerinin defalarca farklı test aşamalarından geçirilerek elde edildiği zorlu bir süreçle meydana getirilmektedir.

Etkin bulunan ilaçlar ise uluslararası kuruluşlarca onaylanarak kullanıma sunulur. Tüm bu yolların alternatif tıp uygulayıcıları tarafından aşılması mümkün değildir. Ayrıca bazı bitkisel ürünlerin kemoterapi ilaçlarıyla etkileşebileceği tedavinizin etkinliğini azaltarak veya yan etkilerini artırarak olumsuz sonuçlara yol açabileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Dolayısıyla bu tür tedavileri kullanmayı düşünüyorsanız veya kullanıyorsanız mutlaka doktorunuza haber veriniz.