AKILLI İLAÇLAR
Kanserin dünü, bugünü, yarını…
Kanser günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunu olmuştur. Ülkemizde ölüm nedeni olarak kalp ve damar hastalıklarının hemen ardından gelmektedir. Günümüzde önemi giderek artan bir sağlık ve yaşam sorunudur. Kanser tedavisi çok uzun yollardan gelmiş ve artık başarılı ile tedavi edilebilir bir noktaya gelmiştir.
Kanserin dünü
Bilinen tarih boyunca kanser; insanlar için çok önemli bir problem olmuştur. Kanser hakkında bilinen en eski kayıtlar milattan önceki zamanlara kadar uzanmaktadır. Tıp biliminin babası kabul edilen Hipokrat ilk defa milattan önce 460-370 yılları arasında “karkinos” ya da “karkinoma” tanımlarını kullanmıştır. 18. yüzyılda mikroskop keşfedildikten sonra insan vücudunun canlı hücrelerden meydana geldiği keşfedilmiş ve 19. yüzyılda da kanserin tanı ve tedavisinde büyük adımlar atılmaya başlanmıştır.
20. yüzyıl ile beraber genel cerrahi, patoloji ve biyokimyanın gelişmesi ile kanser daha iyi tanınmaya başlanmış, 21. yüzyılda ise insan vücudunu etkilediği bilinen 100’den fazla kanser türü bulunduğu keşfedilmiş ve belli tipteki kanserler için de standart tedavi yöntemleri de geliştirilmiş durumdadır.
Modern kanser tedavisi 1942 yılında aslında kimyasal bir silah olarak kullanılan hardal gazının lenfoma tanılı bir hastada kullanılması ile başlamıştır. Başarılı bir şekilde tedavi edilen bu hastadaki lenf kanseri kısa zaman içinde nüks etmiştir. Bunun temel nedeni hastalığın ilacı öğrenmesi ve nüks gelişmesidir. Zamanla ilaç verilme yöntemleri ve süreleri üzerindeki araştırmalar ile kombinasyon rejimleri, birden fazla ilacın aynı hastada kullanılması gündeme gelmiştir. 1970’li yıllara geldiğimizde artık lenfomalar ve testis kanserleri kemoterapi ile tamamen düzelebilen, kür sağlanabilen hastalıklar arasına girmiştir. Günümüzde de halen kemoterapi bu iki grup hastalıkta başarı ile kullanılmaktadır. Kemoterapinin tarihçesi bu şekilde devam etmiştir.
Bu gelişmelere karşın kanser tek bir hastalık ve tedavisi ameliyat, geleneksel radyoterapi ve kemoterapi idi. Hastalığın varlığı tedavi başlamak için yeterliydi ve kanserin alt çeşitlerinin çok da bir önemi yoktu. Gelen her kanser vakası organa özel bir tedavi almaktaydı ve kişiye göre bir tedavi dönemi başlamamıştı.
Kanserin bugünü
Kanser yolu, yolumuz uzun…
Bilindiği gibi DNA’mız hücrelerimizin normal fonksiyonlarını sürdürmesi açısından bizim için önemlidir. Hücrelerin içinde bulunan iletim sistemleri hücrenin yüzeyinden çekirdeğine kadar çeşitli sinyaller göndermektedir. Bu sinyal yollarının ve hücre çekirdeğinde bulunan DNA’nın düzenli ve koordineli olarak işlemesi yaşamın devam etmesi için önemlidir. Eğer bir kopukluk meydana gelirse hücre çekirdeğine gereksiz sinyaller iletilebilir. Bu da hücrelerin kontrolsüz olarak bölünmesi ve çoğalmasına neden olur. Kontrolsüz olarak çoğalma normal hücrelerin fonksiyonlarını bozarak kanserin insan hayatına girmesine neden olmaktadır.
Dünya üzerindeki her insanın DNA’sı kendine has olduğu için kanserin aslında oldukça kişisel bir hastalık olduğunu da bu yüzyıl ile beraber anlamış bulunuyoruz.
Kanser hücresinin genetik haritasını çıkaran yeni nesil tedavi yönteminde artık kanser hücresinin içi daha net olarak görülebilmektedir. NGS (Next Generation Sequencing) yönteminde kanserin haritası çıkarılarak hangi noktada hasar olduğu, hangi noktanın tamire ihtiyacı olduğu belirlenerek buna göre tedavi süreci belirlenmektedir. Alınan kanserli hücre üzerinde yapılan inceleme ile 600’e varan gen yani hücrelerin çoğalmasını sağlayabilecek 600 yolda meydana gelecek hasar tespit edilerek bu noktalardaki hasarın tamirine yönelik ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Böylece hem daha etkili tedavi hem de yan etkileri az olan ilaçlar kullanılarak hastanın sağlığına kavuşması sağlanmaktadır.
Akıllı ilaçlar…
Günümüzde akıllı ilaçlar dediğimiz hedefe yönelik ilaçlar artık rutin olarak hemen her kanser türünde kullanılmaktadır. Çoğu zaman genetik testler neticesinde kullanımına karar verilen bu grup ilaçların hem yan etkisi daha az hem de etkinlikleri daha fazladır. Erken evre hastalıklarda sınırlı süre ile kullanılan bu ilaçlar ileri evre hastalıklarda daha uzun süre kullanılmaktadır.
İmmünoterapi…
Son dönemlerde güncel olan tedavi seçeneklerinden biri de immünoterapidir. İmmünoterapi aslında, çok önceden bilinen ve uygulanan bir tedavi seçeneğiydi fakat eskiden daha çok bağışıklık sistemini güçlendirici aşılar gibi tedavi seçenekleri uygulanıyordu. İmmünoterapi hastanın kendi savunma sistemlerinin yani bağışıklık sistemlerinin yeniden aktive olmasını, dolayısıyla hastalıkla mücadele etmesini sağlamaktır. Hastadan alınan tümör dokusunda yapılan analizler neticesinde immünoterapi için uygunluk test edilmekte, yüksek uygunluk durumlarında tedavi başarısı daha yüksek olmaktadır. İleri evrelerde bile kür sağlayabilen bu tedavi yöntemi kanser tedavisinde çığır açmıştır.
Kanserin yarını
Gelişmeler kanserin gelecekte kronik bir hastalık olacağını göstermektedir. İleri evrelerde bile olsa artık hastalık kontrolü mümkün olabilecektir. Günümüzde son evrede bile kür, tam iyileşme, mümkün iken gelecekte kanserin birçok çeşidinde bu durum mümkün olabilecektir.
Kanserin genetiği, taraması, erken tanısı ve tedavisinde önemli gelişmeler olacaktır. Genetik testler ile riskli bireyler önceden bilinecek, tarama yöntemleri gelişerek basit bir kan/doku örneği ile hastalık erken dönemde tanınacak, ortaya çıkan kanser çok erken evrelerle tespit edilebilecek, ileri evrelerde bile olsa hastanın kendi savaşçı hücreleri “eğitilerek” kanser tedavisi yapılacaktır.
Bu konuda en önemli gelişmelerden biri CART-cell bazlı tedaviler olacaktır. Kişiden alınan bir kan örneği ile eğitilmiş, kanser ile savaşmayı öğretilmiş hücreler tekrar hastaya verilecek ve böylece savaşçı hücreler ile kanser tedavisi gerçekleşmiş olacaktır.
Kanserle savaş kişinin kendi dokusu ile başlayarak ilerleyecektir .