preloader
Edit

Hakkımda

1976 yılında İstanbul’ da doğdum. Büyükçekmece Lisesi’ ni bitirdikten sonra Trakya Üniversitesi’ nde tıp fakültesi eğitimimi tamamladım. 2009 yılında Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’ nda (YDUS) Türkiye 2. si olarak İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nde yan dal eğitimine başladım ve 2013 yılında mezun oldum. Mecburi hizmet görevinin ardından 2015 yılında Memorial Şişli Hastanesinde Onkoloji Merkezi’ni kurarak Tıbbi Onkoloji Uzmanı olarak göreve başladım. Halen Memorial Şişli Hastanesinde Onkoloji Merkezi Bölüm Başkanı olarak görev yapmaktayım.

İletişim Bilgileri

Haberler

Kanser tedavisinde eşler, çocuklar ve arkadaş çevresiyle doğru iletişim

 Kanser tedavisinde eşler, çocuklar ve arkadaş çevresiyle doğru iletişim

Kanser tedavisinde eşler, çocuklar ve arkadaş çevresiyle doğru iletişim

Her kanser hastasının hikayesi farklıdır. Partnerinize yeni kanser teşhisi konmuş olabilir, metastatik kanserle uğraşıyor olabilir veya kanserin gerilediğini bilmeden bir tür belirsizlik içinde yaşıyor olabilir. Eşinizin ihtiyaç duyduğu desteği sağlamanıza yardımcı olabilecek bazı genel kurallar mevcuttur.

Çiftin birlikte yüzleşmeye çalıştığı cevabı aranan başlıca sorular şunlardır:

  • Kanser ne kadar ciddidir?
  • En iyi tedavi yöntemi nedir ve farklı seçeneklerin artıları ve eksileri nelerdir?
  • Tedavi süresince dikkate alınması gereken klinik araştırmalar, tamamlayıcı veya bütünsel yaklaşımlar var mı?
  • Çocuklarımıza bu konuyu nasıl anlatmalıyız? Bu korkutucu görünen durumla başa çıkmada onlara nasıl yardımcı olabiliriz?
  • Tedavi ihtiyacını karşılamak ve yan etkilerle başa çıkmak için günlük rutinimizde ne tür değişiklikler yapmamız gerekiyor?
  • Ailemizden akrabalarımızdan ve arkadaşlarımızdan ne şekilde yardım alabiliriz.
  • İhtiyacımız olan desteğe en iyi nasıl ulaşabiliriz?

Eşinizin kanser hakkında ne düşündüğünü veya ne hissettiğini bildiğinizi ya da sizden neye ihtiyacı olduğunu bildiğinizi düşünmeyin. Önemli olan şey eşinizin endişeleri hakkında konuşmak ve eşinizin sizden neye ihtiyacı olduğunu sormaktır.

Bu ihtiyaçlardan bazıları aşağıdaki gibi somut veya pratik olabilir;

Doktor randevularına birlikte gitmek, kanser ve tedavi seçenekleri hakkında eğitim almak, arkadaşlardan ve akrabalardan gelen tüm telefon görüşmelerini yapmak ve daha fazla ev işini üstlenmek…

Eşinizin diğer ihtiyaçları aşağıdaki gibi daha duygusal olabilir;

Eşinizin hissettiklerine uyum sağlamak ve ona cevap vermek, eşinizi size güvenmeye teşvik etmek ve zor zamanlarda empati ve destek sunmak…

Eşinizin gerçek duygularını destekleyin

Çoğu kanser hastası olumlu bir zihinsel tutumu sürdürmesi için kendi üzerinde büyük bir baskı hisseder. Bu baskı onların gerçek duygularını ifade etmelerini engeller.

Partneriniz, sizi hayal kırıklığına uğratmak ya da zorlamak istemediği için ya da olumsuz duyguların iyileşmeyi tehlikeye atabileceğini düşündüğü için meşru korkularını paylaşmaktan çekinebilir. Aslında, eşinizin psikolojik uyumunu ve bağışıklık tepkisini tehlikeye atabilecek olan korku, üzüntü veya öfkenin bastırılmasıdır. Eşinizin muhtemelen endişelenmek ve üzülmek için, aynı zamanda umutlu ve iyimser hissetmek için nedenleri vardır. Her iki duygu setini de desteklemeye ve doğrulamaya çalışmalısınız (sadece olumlu olanları değil).

Cinsel Sorunlarla Yüzleşin

Eşinizin kansere yakalanması ve akabinde kanser tedavisine başlaması cinsel ilgisinin, cinsel işlevinin veya çekicilik duygularını azaltmış olabilir zira kemoterapi ve hormonal tedavi libido kaybına neden olabilir. Nitekim kanserin neden olabileceği depresyon, libido ve cinsel işlevi azaltabilir.

Ayrıca eşinizdeki bedensel veya ruh hali değişiklikleri de cinsel ilginin azalmasına yol açabilir. Bu sorunlarla başa çıkmanın anahtarı eşinizle açık iletişim kurmaktır. Eşinize sevgi ve bağlılığınızdan ve duygularınızın sadece fiziksel çekicilik veya cinsel performansla motive edilmediğine, ana önceliğinizin onun hayatta kalması olduğunu hissettirebilirsiniz.

Bu yüzleşmeyi gerçekleştiren çiftlerin aralarındaki bağın daha da derinleştiğini ve güçlendiğini gösteren onlarca örnek vardır.

Çocuklarla iletişim nasıl olmalıdır?

Ebeveynler çoğunlukla kanser tedavisi sürecinde çocuklarının sahip olduğu korkuları küçümserler. Birçok anne-baba çocuklarla kanser hakkında konuşmanın onları korkutacağından endişe eder. Ebeveynler, çocukların etraflarındaki yetişkinlerin duygusal durumunu ne kadar kolay anladıklarının farkında olmayabilir. Çoğu durumda, bir ebeveyne kanser teşhisi konduğunda bir şeyin farklı olduğu gerçeğini gizlemenin bir yolu yoktur. Çocuklar ve gençler strese karşı savunmasız olabilir. Hastanedeyken veya eve döndüğünüzde tedaviden yorgun düşmüş olabilir, çocuklarınızla eskisi gibi ilgilenemiyor olabilirsiniz. Tedavi sürecinde çocukların kendilerini ihmal ediliyor gibi hissetmemesi için siz ve diğer aile üyeleri, onlara sevildiklerine sık sık söylemeli ve güven vermelidir.

Bir ebeveyne kanser teşhisi konduğunda, ebeveynler çocuklarının “gayet iyi” olduğunu veya olup bitenlerle o kadar ilgilenmediğini hissedebilirler. Ancak aşılması gereken bazı önemli noktalar var. Çocuklarla kansere dair konuşurken aşağıdaki ifadeler kullanılabilir:

  • Anne / Babaya kanser teşhisi kondu.
  • Kanserlerin her biri farklıdır, birbirlerine benzemez.
  • Anne / Baba iyi bir bakım ve tedavi görüyor.
  • Bazen tedaviler stresli ve korkutucu olabilir, bu nedenle evde gerginlik ve duygusal bir ortam olabilir.
  • Doktorlar, birkaç ay içinde hayatın çok daha kolay olacağını ve hepimizin çok daha iyi hissedeceğimizi söylüyorlar. Bunun stresli bir zaman olduğunu, değişeceğini ve sizi çok sevdiğimizi hatırlayarak yardımcı olabilirsiniz.
  • Anne / babanın sahip olduğu kanser türü çocuklarda görülmez. Siz büyüdüğünüzde, doktorlar birçok kanseri durdurabilecek veya şu anda mümkün olandan daha kolay yollarla hastaları tedavi edebilecekler.
  • Anne / Baba şu anda iyi. Tedavi süreci olması gerektiği gibi ilerliyor. İleride bir sorun olursa hemen söyleyeceğiz.

Aile ve arkadaş çevresiyle iletişim nasıl geliştirilebilir?

Sevilen birinin yaşamı tehdit eden hastalığı ile karşı karşıya kalan aile ve arkadaşlar, hastaya destek verirken kendi korku ve endişelerini kontrol etmeye çalışmak gibi sorunlar yaşarlar. Hasta sevdiği kişilerin çaresizliği konusunda endişelenmekle meşgulken, hastanın ailesi ve arkadaşları zamanlarını hastanın duygusal ıstırabını nasıl hafifleteceklerini merak ederek geçirebilirler.

Bu bağlamda, hastalarla olan deneyimlerde, samimiyet ve açıklık politikasının tüm ilgili kişiler için faydalı bir atmosfer yarattığı saptanmıştır. Açık sözlülük kolayca başarılamayabilir zira kişiler çoğu zaman en derin kaygıları hakkında konuşmak istemeyebilirler. Yakın ilişkiler kuranlar bile kanser söz konusu olduğunda sessiz kalabilir.

Korkular ve hayal kırıklıkları ortaya çıktıkça konuşulmalıdır zira birbirlerinin korkularıyla yüzleşmek, zamanla bu korkuları kontrol altında tutmanın bir yolu haline gelir. Bir hasta için aile ve arkadaşların yapabileceği en önemli şey ona destek olmak, cesaret vermek ve iyileşmesini desteklemek için mümkün olan her şeyi yapmaktır.

Başkalarına kanserim hakkında nasıl konuşurum?

Kanser olduğunuz gerçeği veya tedavinizin nasıl gittiği konusunda ne kadar açık olmanız gerektiği tamamen size bağlıdır. Kanser hakkında konuşmanın tek bir “doğru” yolu yok. Bu süreçte kullanılacak “doğru” sözcükler yoktur. Herkes gibi, kendinizi rahat hissedecek şekilde ifade edebilirsiniz. Örneğin kanser kelimesini dile getirmek istemiyorsanız, “malignite”, “tümör” veya “yumru” ifadelerini kullanabilirsiniz.

Zor olsa da, eğer rahat kendinizi rahat hissedecekseniz, ailenize ve arkadaşlarınıza karşı açık sözlü olmak tavsiye edilir.

Korkularımla nasıl baş ederim?

Bilgi ve anlayış, kendinizi mantıksız korkudan kurtarmanın anahtarıdır. Kanserle ilgili gerçeği öğrenmek istiyorsanız, onkologlarla ve sağlık ekibinizin diğer üyeleriyle açık şekilde konuşmalısınız. Tedavi sırasında karşılaştığınız sorunları net bir şekilde anlarsanız, alınabilecek tedavileri ve destekleyici önlemleri anlarsanız ve rahatsızlık veya rahatsızlığa dair makul ve gerçekçi bir tahmininiz varsa bu şekilde korkularınız çözülebilir.

Ailemin ve arkadaşlarımın korkularıyla nasıl baş ederim?

Kendi korkunuz kontrol altında olsa bile, iyi niyetli arkadaşlarınız veya aile üyeleriniz korkularını size aktarabilirler. Buna hazırlıklı olmadığınız sürece, duygusal enerji rezerviniz süreç içinde tükenebilir.

Bu durumdan kaçınmak için ailenizin ve arkadaşlarınızın hastalığınıza ve tedavinize dair ne anladığından emin olmaktır. Hatta bazılarını doktorunuzla yaptığınız konsültasyonlarınıza dahil etmek isteyebilirsiniz, böylece onlar destek ekibinizin bir parçası olabilir.

 

https://med.stanford.edu/survivingcancer/cancer-and-stress/when-your-spouse-has-cancer.html