Böbrek kanseri hakkında bilmeniz gereken 6 gerçek
Böbrek kanseri, hem erkeklerde hem de kadınlarda en sık görülen 10 kanser türü arasındadır. 1990’lı yıllardan bu yana böbrek kanseri teşhisi konan kişilerin sayısı git gide artarken, böbrek kanseri nedeniyle gerçekleşen ölüm oranları ise her geçen yıl düşüyor. Böbrek kanseri olan kişiler için genel (tüm aşamalar dahil) beş yıllık sağkalım oranı% 74’leri buluyor.
İşte böbrek kanseri hakkında bilmeniz gereken altı gerçek:
Erkeklerin böbrek kanseri görülme olasılığı iki kat daha fazla
ABD’de yaklaşık 40.610 erkek ve 23.380 kadına bu yıl böbrek kanseri teşhisi konması bekleniyor. Bu rakamlar erkeklere konulacak böbrek kanseri teşhisi sayısının kadınlara konulacak böbrek kanseri teşhisinden neredeyse iki kat fazla olduğunu gösteriyor. Bu farklılığa neden olan kesin bir bilgi yok. Ancak olası faktörler arasında daha yüksek kimyasal maruziyet seviyeleri ve daha yüksek sigara içme oranları bulunuyor. Nitekim erkeklerin sigara içmesi bu nedenle kansere neden olan kimyasallara maruz kalma olasılığı daha yüksek.
Böbrek kanseri en sık 55 yaşın üzerindeki kişilerde görülüyor
Böbrek kanserine yakalanma riski yaşın ilerlemesiyle birlikte artar. Böbrek kanserinde ortalama tanı yaşı 64’tür. Böbrek kanseri 45 yaşın altındaki kişilerde çok nadir görülmesine rağmen, çocukları etkileme eğiliminde olan, Wilms tümörleri olarak bilinen bir tür böbrek kanseri de vardır. Çocuklarda görülen tüm kanserlerin yaklaşık % 5’i Wilms tümörleridir.
Birçok faktör böbrek kanseri riskini artırıyor
Sigara içmek, tüm böbrek kanseri vakalarının üçte biri ile ilişkilendirilmiştir. Halihazırda sigara kullanıyorsanız veya daha önceden sigara kullandıysanız böbrek kanserine yakalanma riskiniz hiç sigara içmemiş birine göre iki kat daha yüksektir. Yıllarca sigara içmiş olsanız bile sigarayı bırakmanız böbrek kanserine yakalanma riskinizi azaltır.
Böbrek kanseri için diğer önemli risk faktörleri arasında ise obezite, yüksek tansiyon ve asbest ve kadmiyum gibi kimyasallara maruz kalma sayılabilir. Öte yandan bu faktörlere ek olarak böbrek yetmezliğinin tedavisi için uzun süredir diyaliz tedavisi gören kişilerde de böbrek kanserinin gelişme riski daha yüksektir.
Aile geçmişinize çok dikkat edin
Aile hikayesi de böbrek kanserinde önemlidir zira ailede ikinci ya da üçüncü derece kişilerdeki böbrek kanserleri sizin de böbrek kanseri riskinizi artırır. Ayrıca Von Hippel-Lindau hastalığı, Birt-Hogg-Dube sendromu, tüberöz skleroz ve ailesel papiller böbrek hücreli karsinomu gibi bazı kalıtsal sendromlarla doğan kişiler için de böbrek kanseri riski artabilir.
Böbrek kanseri için uyarı işaretleri vardır, ancak ERKEN uyarı işaretleri yoktur
Akciğer kanseri, kolorektal kanser ve rahim ağzı kanseri gibi böbrek kanseri de erken evrelerinde nadiren belirti veya semptomlara neden olur.
Olası uyarı işaretleri veya semptomları şunları içerebilir:
- İdrarınızda kan (Bu ağrısız da olabilir ve bir gün sonra bu belirti kaybolabilir)
- Herhangi bir yaralanmadan kaynaklanmayan kaburgaların hemen altındaki sırt ağrısı
- Kilo kaybı
- Aralıklarla beliren yüksek ateş
Bu belirtilerden herhangi biriyle karşılaştığınızda hemen doktorunuza görünmelisiniz.
Yapılan son araştırmalar böbrek kanserine doğrudan saldırmamıza yardımcı oluyor
Kanser, HIV / AIDS ve diğer bulaşıcı hastalıklar için olası bir tedavi, bilim adamlarının yalnızca bir maddeye bağlanmak için geliştirdiği proteinler olan insan monoklonal antikorlarının (Mabs) kullanımını içerir. Kanser tedavileri için, Mab’ler yalnızca kanser hücrelerine bağlanır ve kanser hücrelerine karşı immünolojik yanıtlar üretir. Mab’ler tedavide büyük bir umut vaat ediyor zira tümörle normal hücrelere geleneksel kanser tedavilerine göre daha az zarar görüyor.
Mab’ler salt tümör hücrelerine saldırmak için çeşitli bağışıklık hücrelerine de işaret etmekle kalmaz, aynı zamanda bir tümör hücresinin büyüme faktörlerine erişmesini önlemek veya tümörlerin büyümesi gereken yeni kan hücrelerinin oluşumunu inhibe etmek yani reaksiyon hızının azalmak veya tamamen yok etmek, işlevinin durdurulmasını sağlar.
Mab’lerin kanser tedavisinde kullanımını büyük ölçüde genişletme çabasıyla, bulaşıcı hastalıklar ve kanser immünoterapileri üzerinde çalışan dünyaca ünlü bir antikor mühendisliği uzmanı olan Dr. Wayne Marasco ve NFCR, NFCR Terapötik Antikor Mühendisliği Merkezi’ni oluşturmak için güçlerini birleştirdi. . Merkezde Dr. Marasco, laboratuvarının devasa insan antikor kitaplığını kullanarak yeni Mab’leri ortaya çıkarmak için başarılı küresel kanser araştırmacılarıyla işbirliği yapıyor.
Son zamanlarda, Ulusal Kanser Araştırmaları Vakfı’ndaki ekibi NFCR Merkezindeki ekip, metastatik böbrek kanserini daha etkili bir şekilde tedavi etmek için umut veren bir kombinasyon immünoterapi tedavisi geliştirdi. Bilimsel araştırmalar neticesinde tasarlanan immünoterapi, yalnızca kanserli böbrek hücrelerinde CAIX büyümesini destekleyen proteinleri tespit eden ve bunlara bağlanan CAIX antikorunu değil, aynı zamanda kansere karşı daha sert saldırıları mümkün kılmak için T hücrelerinin blokajını da kaldırdı.. Dahası, bu ikili tedavi yaklaşımı, ilerleyen süreçte farklı antikorlar kullanılarak ileri evre kolon, göğüs, beyin ve diğer tedavisi zor katı kanserleri tedavi etmek için de uyarlanabilir.